Mavi Balık ve Renkli Mercan Adası
Bir zamanlar, derin ve mavi bir denizde Mavi Balık adında bir balık yaşardı. Mavi Balık, parlak pullarıyla ışıl ışıl parlıyordu ama hep yalnız yüzüyordu. Diğer balıklarla konuşmaya cesaret edemezdi çünkü bir gün bir yengeç ona, “Sen çok küçük bir balıksın, kimse seninle oynamak istemez!” demişti. Bu sözler Mavi Balık’ı çok üzmüştü.
Bir gün Mavi Balık, denizin ortasında bir fısıltı duydu. Bu fısıltılar onu Renkli Mercan Adasına çağırıyordu. Herkes bu adanın ne kadar güzel olduğunu anlatırdı ama yolun zor ve tehlikeli olduğunu da söylerdi. Mavi Balık biraz korksa da bu gizemli yeri görmek için yola çıktı.
Yüzerken önüne büyük bir yosun duvarı çıktı. “Bu kadar yosunun arasından nasıl geçeceğim?” diye düşündü. Tam o sırada küçük bir karides geldi.
“Merhaba, Mavi Balık! Yosunları yol yapman için temizleyebilirim, ama sen de bana bir şey anlatır mısın? Yolda çok sıkıldım,” dedi.
Mavi Balık, “Ben Renkli Mercan Adası’na gidiyorum,” diye anlattı. Karides heyecanla yosunları temizledi ve Mavi Balık yoluna devam etti.
Bir süre sonra, Mavi Balık çok karanlık bir mağaraya geldi. İçeriden korkutucu bir ses duydu:
“Kim var orada?”
Bu, yaşlı bir ahtapottu. Ahtapot, “Bu mağarada yolunu bulamazsın. Ama ben sana yardım ederim, eğer sen de bana parlak pullarından birini verirsen. Çok karanlık burası, biraz ışığa ihtiyacım var,” dedi.
Mavi Balık biraz düşündü. Pullarını çok seviyordu ama ahtapota yardım etmeye karar verdi. Bir pulunu verdi ve ahtapot mağaranın içinde yol gösterdi. Mavi Balık, mağarayı geçince denizin en güzel yerini gördü: Renkli Mercan Adası!
Adada farklı renklerde mercanlar, ışıldayan balıklar ve tatlı deniz kabukları vardı. Mavi Balık, daha önce hiç bu kadar güzel bir yer görmemişti. Ama orada en güzel şey neydi biliyor musunuz? Diğer balıkların onunla dostça konuşmasıydı. Mavi Balık, karides ve ahtapotun da yanına geldiğini görünce çok sevindi.
O günden sonra, Mavi Balık hep paylaşmanın ve yardımsever olmanın ne kadar önemli olduğunu hatırladı. Artık yalnız değildi, birçok dostu vardı.
Ana fikir:
Paylaşmak ve yardım etmek bizi mutlu eder ve dost kazandırır. Korkularımızı yendiğimizde harika şeyler başarabiliriz!
