Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler

Bir zamanlar, uzak bir diyarda bir krallık vardı. Bu krallığın kraliçesi, kar taneleri gibi bembeyaz tenli, kiraz gibi kırmızı dudaklı ve kömür gibi siyah saçlı bir kız çocuğu olsun isterdi. Bir kış günü el işi yaparken parmağını iğneyle deldi ve kar üstüne düşen birkaç damla kanı gördü. Bu güzellikten esinlenerek doğacak çocuğuna Pamuk Prenses adını verdi. Kısa bir süre sonra Pamuk Prenses dünyaya geldi, ancak kraliçe doğumdan sonra hayatını kaybetti.

Kıskanç Üvey Anne

Kral, bir süre sonra başka bir kadınla evlendi. Ancak yeni kraliçe çok kibirli ve kötü kalpli biriydi. Kendisine ait bir sihirli ayna vardı ve her gün bu aynaya:
“Ayna ayna, söyle bana! Benden daha güzeli var mı bu dünyada?” diye sorardı. Ayna her seferinde:
“Hayır kraliçem, siz bu dünyanın en güzeli, en zarifisiniz.” derdi.

Pamuk Prenses büyüdükçe güzelleşti ve bir gün ayna, kraliçeye:
“Kraliçem, siz çok güzelsiniz ama Pamuk Prenses sizden daha güzel.” dedi. Bu cevabı duyan kraliçe, kıskançlık ve öfkeyle Pamuk Prenses’i ortadan kaldırmaya karar verdi.

Avcı ve Ormanda Hayatta Kalma

Kraliçe, bir avcıyı çağırarak Pamuk Prenses’i ormana götürmesini ve onu öldürmesini emretti. Ayrıca kalbini bir kutuya koyup kendisine getirmesini istedi. Ancak avcı, Pamuk Prenses’e acıdı ve onu serbest bıraktı. Bir geyik kalbi alarak kraliçeye götürdü.

Pamuk Prenses ormanda tek başına dolaşırken, yedi küçük yatak, yedi küçük sandalye ve yedi küçük tabakla dolu bir kulübeye rastladı. Burası Yedi Cücelerin evidir. Pamuk Prenses çok yorgundu, bu yüzden yataklardan birine uzanarak uyuyakaldı.

Yedi Cüceler ve Yeni Hayat

Cüceler eve döndüklerinde onu gördüler ve hikayesini dinledikten sonra evde kalmasına izin verdiler. Ancak onu kötü kraliçeye karşı uyardılar ve dikkatli olmasını söylediler.

Kraliçenin Planları

Kraliçe, avcının onu kandırdığını ve Pamuk Prenses’in hâlâ hayatta olduğunu aynadan öğrenince öfkelendi. Bu kez işi kendi elleriyle halletmeye karar verdi. Üç farklı plan hazırladı:

1. Pamuk Prenses’e sihirli bir kemer getirip onu sıktı, ancak cüceler onu kurtardı.
2. Zehirli bir tarakla saçlarını taradı, fakat yine cüceler onu iyileştirdi.
3. Sonunda zehirli bir elma hazırladı ve yaşlı bir kadın kılığına girerek Pamuk Prenses’e bu elmayı yedirdi. Pamuk Prenses elmayı ısırır ısırmaz yere yığıldı.

Prensin Gelişi ve Mutlu Son

Cüceler Pamuk Prenses’in öldüğünü düşündü ve onu camdan bir tabut içine koyarak dağ eteğine yerleştirdi. Günler, aylar geçti. Bir gün bir prens, tabutun yanından geçerken Pamuk Prenses’i gördü ve onun güzelliğine hayran kaldı. Cücelerden tabutu kendisine vermelerini istedi.

Prens, tabutu taşırken Pamuk Prenses’in boğazına sıkışan elma parçası yerinden çıktı ve Pamuk Prenses gözlerini açtı. Prens ve Pamuk Prenses birbirlerine aşık oldular. Kraliçe, bu durumu öğrenip öfkeyle Prens ve Pamuk Prenses’in düğününe katılmak istedi. Ancak kendi kötü planlarının ortaya çıkmasıyla cezalandırıldı.

Pamuk Prenses ve Prens, mutlu bir şekilde hayatlarına devam ettiler.

Masalın Teması

Bu masal, kıskançlık, iyilik ve cesaret üzerine yoğunlaşır. Ayrıca, sevginin ve dürüstlüğün kötülüğe galip gelebileceğini anlatır. 🌟