Bir zamanlar uzak bir krallıkta, çok güzel ve nazik bir kız yaşarmış. Adı Sindirella’ydı. Sindirella, annesini çok küçük yaşta kaybetmişti. Babası, onun için başka bir kadınla evlenmişti. Ancak, yeni anne, kötü kalpli ve cimri bir kadındı. Sindirella’nın üvey annesi ve üvey kızları ona her zaman kötü davranır, ona ağır işler yaptırırlardı. Sindirella, tüm bu kötü muameleye rağmen, hep nazik ve sabırlı bir kız olarak kalmaya çalışıyordu.
Sindirella’nın evinde, üvey annesi ona her gün ev işlerini yaptırmak için yeni görevler verir, onu hiç sevmezdi. Sindirella, sabahtan akşama kadar çamaşırları yıkamak, yemekleri pişirmek ve evi süpürmek gibi ağır işler yapmak zorunda kalıyordu. Bazen, kirli odunlar ve kül içinde çalıştığı için ona “Sindirella” denirdi, çünkü vücudu ve yüzü hep külle kaplanırdı.
Bir gün, krallıkta büyük bir balo düzenleneceği duyuruldu. Kraliçe, oğlunun yani prensin bir eş seçmesi için bu baloyu organize ediyordu. Tüm krallık, o geceyi dört gözle bekliyordu. Sindirella da baloya gitmek çok istiyordu, ama üvey annesi ona izin vermedi. Ona çok fazla işi olduğu için baloya gitmemesi gerektiğini söyledi. Ancak Sindirella, baloya gitme hayaliyle üzüldü, ama yine de üzülmeden üvey annesinin sözünü dinleyerek ev işlerine devam etti.
Birden, Sindirella’nın karşısına sihirli bir peri çıkıverdi. Peri, Sindirella’nın kalbinde taşıdığı iyi niyet ve saf duygularını fark etti. “Beni çağırdın mı, tatlı kızım?” dedi peri, “Senin dileklerini duydum. Baloya gitmek mi istiyorsun?” Sindirella şaşkın bir şekilde başını sallayarak evet dedi. Peri, “Öyleyse sana yardımcı olacağım,” dedi.
Peri, çabucak Sindirella’nın elbiselerini değiştirdi. Onun eski, yıpranmış kıyafetlerini bir anda harika bir elbiseye dönüştürdü. Sindirella’nın ayağına zarif camdan bir ayakkabı yerleştirdi. Peri, “Ama dikkatli ol,” dedi, “Gece yarısı çalar, tam saat on iki olduğunda büyü sona erecek ve her şey eski haline dönecek.” Sindirella, peri tarafından yapılan bu değişikliklere inanamayarak mutlu bir şekilde teşekkür etti.
Sindirella baloya gitmek üzere yola çıktı. Krallığın sarayına vardığında, herkes onun güzelliği karşısında büyülendi. Prens, onu ilk gördüğü anda ona aşık oldu. Sindirella ve prens, birlikte dans ettiler ve hiç ayrılmadılar. Diğer davetliler, bu zarif ve güzel kızı kimse tanımadığı için çok şaşırmışlardı. Sindirella, balo boyunca herkesin ilgisini çekti ve Prens’le unutulmaz bir gece geçirdi. Ancak gece yarısına yaklaşırken, Sindirella hatırladı ve birden sarayı terk etmeye karar verdi.
Çok hızlı bir şekilde saraydan çıkarken, cam ayakkabılarından biri merdivenlerde düştü. Sindirella, ayakkabısını almayı unutmuştu ama vakti kalmamıştı. Hızla dışarıya kaçtı ve baloya gidişinin büyüsü sona erdi. Saraya vardığında, eski elbiselerine geri dönmüştü ve her şey eski haline dönmüştü.
Ertesi gün, Prens Sindirella’yı bulmak için her yerde arayışa geçti. Prens, cam ayakkabısını Sindirella’nın ayaklarına uyan kızı bulana kadar herkese denetmeye karar verdi. O gün, tüm krallıkta çok büyük bir telaş vardı. Üvey annesi ve kızları da Prens’in geldiğini duyunca büyük bir heyecanla ayakkabıyı denemek istediler, ancak hiçbirinin ayağı uymadı.
Sonunda Prens, Sindirella’nın evine geldi. Sindirella, ayakkabıyı giydiğinde tam olarak ona uydu. Prens, Sindirella’yı bulmuştu! Sindirella ve Prens, birbirlerine aşık oldular ve evlenmeye karar verdiler. Her şey ne kadar güzel olsa da, Sindirella ve Prens birbirlerine olan sevgilerini paylaştıkları zaman, Sindirella’nın üvey annesi ve üvey kızları, bir şekilde kalplerinde barış ve mutluluğu bulamamışlardı.
Sindirella ve Prens, mutlu bir hayat sürdüler. Sindirella, zor zamanlardan sonra gerçek mutluluğunu bulmuştu. O, her zaman içindeki iyiliği ve sevgiyi taşıdı. Sarayda, Prens’in yanında mutlu bir hayat sürerken, kötü kalpli üvey annesi ve kızları ise yalnız kaldılar.
Ve Sindirella, ömrü boyunca Prens ile mutlu bir şekilde yaşamış ve her zaman kalbindeki iyilikle krallığına adalet getirmiştir.
Sindirella masalı, sabır, iyilik ve sevginin gücünü anlatan, her zaman mutlu sona ulaşan bir hikayedir. Sindirella’nın hikayesi, kötü kalpli insanların zamanla yalnız kalacağı, iyiliğin ve sabrın sonunda ödüllendirileceğini gösterir.
